YAPAY ZEKA VE BİR GENCİN İTİBAR SAVAŞI, BEDELİ 20000 TL

Giriş

▹ Deepfake bir saldırı sonrası çevresinin şüpheleriyle karşılaşan bir öğrenciyle yaşadığım olayı, uyguladığımız basit ama etkili yöntemle nasıl çözdüğümü anlatıyorum.

▹ Bu hikâye, teknolojik tehdide karşı insan aklının ve doğru iletişimin önemini gösteriyor.

Dijital Kâbus

Birkaç gün önce arkadaşım birisi için benden yardım istedi. O kişi üniversite öğrencisi, pırıl pırıl bir genç kız. Sabah uyandığında telefonuna gelen mesajlarla nutku tutulmuş. Yapay zekâ ile üretilmiş, yüzü kendisine ait ama vücudu tamamen sahte olan özell fotoğrafları, instagramdan bulunan tüm okul arkadaşlarına, ailesine, akrabalarına sahte bir sosyal kimlik ile birisi tarafından gönderilmişti.

Panik, utanç ve çaresizlik... Ne yapabilirdi ki? "Bu ben değilim!" diye bağırmasının hiçbir anlamı yoktu. İnkar, suçluluğun ilk belirtisi olarak görülürdü. Fotoğraflar o kadar gerçekçiydi ki, en yakın arkadaşları bile şüpheyle bakmaya başlamıştı. Dijital bir yangının ortasında tek başınaydı ve alevler her şeyi yutuyordu. Ailesine durumu anlatsa ve inansalar da akrabalar, arkadaşlar... Zor bir durumda çaresizce ailesiyle hemen polis karakoluna gittiler ama aldıkları yanıt malesef ki :" Elimizden bir şey gelmez, dava açılsa bile işlemler aylar sürer ve sonuç alınamaz." Kısacası, kapana kısılmıştı.

Arkadaşım durumu bana anlattığında cevabım "Panzehir, genellikle zehrin kendisinde gizlidir." oldu.

Aynı durumu bir başka arkadaşım da yaşamıştı. Ona o zaman çözüm olamamıştım ama daha sonra tekrarlanması muhtemel bu olay için arka planda zihnimi yormuştum ve bazı çözüm yolları bulmuştum.

Kendisi ile ileşime geçtiğimde telefonda sesi titriyordu. Durumu kendisi de anlattı ve "Bu beladan kurtulmak için her şeyimi veririm" dedi. Biraz sessiz kaldım ve ona sadece tek bir soru sordum: "Yangını benzinle mi söndürmek istersin, yoksa suyla mı?"

20.000 Liralık Fikir

Ona sunduğum çözüm, teknolojiyle doğrudan savaşmak değil, insan algısını kullanmak oldu. Düşmanın silahı teknoloji ise, senin zırhın akıl olsun. Kendisine dedim ki: "Teknolojiyle üretilmiş bir yalanı, yine teknolojiyle çürütmeye çalışma. İnsanların inanacağı en saf şeye, yani gerçeğin kendisine sığın."

Fikir şuydu: Kendisine ait, üzerinde benzer kıyafetlerin(!) olduğu aynı poz aynı açı ile o fotoğrafların gerçeğini çekecekti. Ancak bu fotoğraflar, herkesin görmesini gerektirmediği için geniş açıdan fotoğraflar olmayacaktı. Vücudunun sadece küçük bir kısmını, örneğin kolundaki bir doğum lekesini, omzundaki belli belirsiz bir izi veya tırnağının kenarındaki küçük bir yara izini ya da o sahte fotoğraflarla farklı olan kısmı gösterecek şekilde kırpılmış birkaç kare olacaktı.

Bu kırpılmış fotoğrafları, sahte fotoğrafların aynı kesiti ile yan yana konulup altına tek bir cümle yazacaktı: "Yapay zekâ kusursuz kopyalar yaratır, ama gerçeğin küçük kusurlarını asla taklit edemez."

Sonuç

Farkı gösteren bu fotoğrafı mağdur olduğu kişilere gönderdi. Sahte fotoğraflardaki "pürüzsüz", "kusursuz" ve "yapay" bedenle; gerçek hayattaki o küçük, insani detayı gören herkes anında gerçeği fark etti. Özür üstüne özürler, değeri kalmayan mesajlar mağdur kızın sohbet kutusunu dolduruyordu. Ailesine de akrabaları tarafından gelen mahcubiyet dolu mesajlar... Kimse böyle bir savunma beklemiyordu; dostları(!) sadece küçük, samimi bir kanıt arıyorlardı. Yangın bir anda söndü. Genç kız aklandı, itibarını geri kazandı, dostlarını daha net gördü ve dijital linç bıçak gibi kesildi.

Kahve ücretsizdi, ama o masadaki arkadaşlarım fark etmemişlerdi ki zaten websitemde bu anımı paylaşmıştım.

Bu basit ama etkili fikir zafer kazanancı için bana güzel bir miktar ödeme yaptı. O huzurlu, ben de mutlu...

Asıl Ders

• Yapay zekanın yıkıcı etkisi
• Fikirlerin değeri
• Geniş düşünmenin önemi
• Sorgulamayan bağnaz zihinlerin, yapay zekâdan daha tehlikeli olduğu
• Ve en önemlisi, doğru bilgiye ve eğitime yatırım yapmanın gelecekte karşınıza çıkabilecek sorunları çözmede ne kadar kritik olduğu...

Bir hikâye, 5 farklı ders, Ve gerçek hayatta kazanılmış bir sonuç.

Şimdi size soruyorum: İnternette bir sonraki "inanılmaz" hikâyeyi okuduğunuzda veya yapay zekanın yaptıklarına şaşırdığınızda hangi perdede olduğunuzu sorgulayacak mısınız?
Yoksa sadece izleyici olarak kalıp bir sonraki olaya kadar bekleyecek misiniz?

TEŞEKKÜRLER

⇛ Blog sayfamda yer alan yazıyı baştan sona okuyarak bu serüvene katıldığınız için teşekkür ederim. Her satırda paylaştığım düşüncelerin, size ilham kaynağı olmasını umuyorum.

⇛ Okuduklarınızın hayatınıza yeni perspektifler kattığını görmek, benim için büyük bir motivasyon kaynağıdır.

⇛ Blog sayfamda; duyguların, düşüncelerin , teknolojinin, bilimin ve hayatın çeşitli yönlerinin ele alındığı daha birçok yazıya ulaşabilirsiniz. Her yazıda, farklı bir pencereden dünyaya bakmanızı sağlamayı ve daha da bilgilenmenizi hedefliyorum.

⇛ Sizden gelen geri bildirimler ve paylaşımlar, içeriklerimi zenginleştiriyor ve bu yolculuğu daha keyifli hale getiriyor.